2010 YGS Biyoloji Soru ve Çözümleri.

28. Karbonhidratlar hücre zarında lipid ve proteinlere bağlı olarak bulunurlar. Proteinlere bağlanan karbonhidratlar glikoprotein yapısını oluşturur. Bu yapı hücreye antijen özelliği kazandırarak aynı özelliğe sahip olan hücrelerin birbirini tanımasını sağlar. Glikoprotein yapısı hücre kimliğini belirler.
Dolayısıyla doğru cevap B şıkkıdır.

29. Aminoasitler solunumda kullanıldıklarında yan ürün olarak amonyak (NH₃) açığa çıkar. İnsan için zehirli bir madde olan amonyak karaciğerde üreye çevrilir. Dolayısıyla karaciğer toplardamarında üre miktarının fazla olmasının sebebi Aminoasitlerdir.
Doğru Yanıt D

30. Kandaki glikozun fazlası karaciğerde glikojen şeklinde depo edilir. İnsan ihtiyaç duyduğunda karaciğerde bulunan glikojeni glikoza çevirerek kana verir ve hücrelerde enerji elde etmek için kullanır.
Doğru Yanıt C

31. Yüksek sıcaklık enzimlerin protein yapısını bozduğundan geriye dönüşümsüz bir reaksiyon gerçekleşerek enzimlerin çalışmasını durdurur. Enzimlerin çalışmaması glikozun nişastaya çevrilmesini engeller. Bu nedenle yeni koparılmış mısır koçanları kaynar suya daldırıldıklarında enzimlerin aktivitesi bozulur ve glikozun nişastaya çevrilmesi engellenir ve tatlılık korunur. Doğru Yanıt C

32. Maya mantarları oksijensiz solunumda glikozu kullanırlar ve yan ürün olarak etil alkol açığa çıkarırlar. Aminoasitler ise glikoliz reaksiyonlarına piruvat oluşumundan sonra katıldıkları için maya mantarları tarafından kullanılmazlar.
Doğru Yanıt A

33. Virüsler çok hızlı mutasyona uğradıklarından dolayı genetik yapılarını çok hızlı bir şekilde değiştirebilirler. AIDS virüsüde çok hızlı mutasyona uğrayarak tedavi amacıyla bulunan ilaçların ve aşıların etkisiz olmasına sebep olur. Ayrıca AIDS virüsü çoğalmak için akyuvarların bir çeşidi olan T-lenfositlerini konak olarak kullandığından dolayı bağışıklık sistemini zayıflatır ve kişiyi her türlü hastalığa karşı zayıf düşürür.
Doğru Yanıt E

34. A-B-C ve D şıklarındakiğ örnekler eşeysiz üremedir. Eşeysiz üremenin temeli mitoz bölünmeye dayandığından oluşan yeni canlılar ana canlıyla aynı kalıtsal özelliğe sahiptirler. Bu nedenle kalıtsal çeşitlilik sağlanmaz. E şıkkında ise çekirdekle meydana gelen üreme eşeyli üremedir, temeli mayoz bölünmeye ve döllenmeye dayanır.
Doğru Yanıt : E

35. Grafik incelendiğinde 4 numaralı canlı ışık yoğunluğunun yüksek olduğu durumda fotosentez yapmaya başlamıştır bu nedenle en fazla ışığa gereksinim duyan bitki IV numaradır.
Doğru Yanıt : D

36. Çiçekli bitkilerin yapısında bulunan tohum taslağı gelişerek meyve oluşumunu sağlar.
Doğru Yanıt C

37. Tür; çiftleştiklerinde aralarında verimli (üreyebilen) döller oluşturabilen ortak bir ataya sahip olan canlılardır. Örneğin; at ve eşşek çiftleştiklerinde katır meydana gelir. Ancak katır kısır bir hayvandır. Buda at ve eşşeğin aynı türden olmadıklarını gösterir.
Doğru Yanıt B

38. İklim değişikliği canlıların büyüme ve gelişmelerine etki eden bir faktördür. Sıcaklığın artışı canlıların daha çabuk olgunlaşmasını sağlar.
Doğru Yanıt A

39. Ayrıştırıcı organizmalar ölmüş bitki ve hayvan kalıntılarını ve organik maddeleri inorganik maddelere çeviren canlılardır. Ayrıştırıcıların olmaması ekosistem içerisinde bir süre sonra organik madde miktarının artmasına ve inorganik maddeler olan minerallerin miktarının azalmasına sebep olur. Buda mineraller için rekabetin artmasına sebep olur.
Doğru Yanıt E

40. Farelerin bulundukları ortamla aynı veya yekın renkte olmaları düşmanları tarafından görülme olasılığını düşürür ve hayatta kalma şanslarını arttırır. Bu nedenle de , Doğal seçilim olayı da bu yönde işlemiş olacaktır.
Doğru yanıt D

2009 ÖSS - II Biyoloji Soru ve Çözümleri.

Solunumda glikoliz evresi oksijenli ve oksijensiz solunumda ortak olarak gerçekleşen bir evredir. Çizgili kas hücreleri oksijenli solunum yapmakla birlikte oksijenin yeterli olmadığı durumlarda oksijensiz bir solunum olan laktik asit fermantasyonunuda gerçekleştirir.
Cevap A

22. Çiçekli bitkilerde çifte döllenme adı altında birinci döllenme ile zigotun oluşturulur, ikinci döllenme ile zigotun gelişimi için gerekli olan besinin sağlandığı endospor (besidoku) oluşturulur. Cevap B

23. L özelliği gonozomal veY kromozomu üzerinde taşınan bir özellik olsaydı bütün erkek bireylerde görülmesi gerekirdi. X kromozomu üzerinde taşınan bir özellik olsaydı anneninde bu geni taşıyor olması gerekirdi. Bu nedenle L özelliği Otozomal (vücut kromozomları), baskın bir özelliktir. M özelliğide anne ve babada görünmeyip çocuklarda görüldüğünden çekinik ve otozomal bir özelliktir.
Cevap A

24. Duyu reseptörleri (almaçları) yoğun bir şekilde uyarıcıya maruz kaldıklarında alışma özelliği gösterirler.
Cevap D

25. Soluk alıp verme mekanizması sinir sistemi tarafından denetlenen bir olaydır. CO2 nin artışı soluk alıp verme hızını etkileyecektir.
Cevap C

26. Aldosteron hormonu böbreklerden suyun geri emilimini etkileyen bir hormondur. Bu hormonun miktarının azaltılması böbreklerden suyun geri emilimini azaltır ve idrarla atılan su miktarını artırır. Bu olay yüksek kan basıncının normal düzeye inmesini sağlar.
Cevap B

27. Bitkinin herhangi bir bölgesinden alınan hücreler bitkiye ait olan kalıtsal özelliklerin tamamına sahiptir. Kültür ortamında yetiştirilen fideler mitoz bölünme ile gelişeceğinden atasal bitki ile aynı özelliklere sahip olacaklardır bu nedenle
Cevap E

28. Yeni çevre koşullarının gaga uzunluğu 2,5 cm nin üzerinde olan bireyler için uygun hale gelmesi gelecek kuşaklarda bu özelliğe sahip olan yavruların birey sayısının artışına neden olacağından doğru
Cevap C dir.

29. Yukarıda yapılan açıklamaya göre bireylerin gelişimi için gerekli olan inorganik maddelerden karbonlu ve azotlu bileşikler her iki bölümede doğal olarak gelmektedir. Ancak 2. Bölüme eklenen fosfat bileşiği organik bileşiklerin daha fazla sentezlenmesine ve bu bölümde bulunan alg popülasyonunun büyümesine neden olmuştur. Fotosentez yapabilen alg lerin birey sayının artmış olması üretilen oksijen miktarını artırır.
Cevap D

30. Soruda verilen açıklamaya göre üreme ilişkisi bulunmayan 2 veya daha fazla sayıdaki tür II’de bitkiler ve böcekler, III’de bitkiler ve otcul canlılardır.
Cevap E

2010 ÖSS YGS BİYOLOJİ SORULARININ ÇÖZÜMLERİ.

28. Karbonhidratlar hücre zarında lipid ve proteinlere bağlı olarak bulunurlar. Proteinlere bağlanan karbonhidratlar glikoprotein yapısını oluşturur. Bu yapı hücreye antijen özelliği kazandırarak aynı özelliğe sahip olan hücrelerin birbirini tanımasını sağlar. Glikoprotein yapısı hücre kimliğini belirler.
Dolayısıyla doğru cevap B şıkkıdır.
29. Aminoasitler solunumda kullanıldıklarında yan ürün olarak amonyak (NH₃) açığa çıkar. İnsan için zehirli bir madde olan amonyak karaciğerde üreye çevrilir. Dolayısıyla karaciğer toplardamarında üre miktarının fazla olmasının sebebi Aminoasitlerdir.
Doğru yanıt D
30. Kandaki glikozun fazlası karaciğerde glikojen şeklinde depo edilir. İnsan ihtiyaç duyduğunda karaciğerde bulunan glikojeni glikoza çevirerek kana verir ve hücrelerde enerji elde etmek için kullanır.
Doğru yanıt C
31. Yüksek sıcaklık enzimlerin protein yapısını bozduğundan geriye dönüşümsüz bir reaksiyon gerçekleşerek enzimlerin çalışmasını durdurur. Enzimlerin çalışmaması glikozun nişastaya çevrilmesini engeller. Bu nedenle yeni koparılmış mısır koçanları kaynar suya daldırıldıklarında enzimlerin aktivitesi bozulur ve glikozun nişastaya çevrilmesi engellenir ve tatlılık korunur. Doğru yanıt C
32. Maya mantarları oksijensiz solunumda glikozu kullanırlar ve yan ürün olarak etil alkol açığa çıkarırlar. Aminoasitler ise glikoliz reaksiyonlarına piruvat oluşumundan sonra katıldıkları için maya mantarları tarafından kullanılmazlar.
Doğru yanıt A
33. Virüsler çok hızlı mutasyona uğradıklarından dolayı genetik yapılarını çok hızlı bir şekilde değiştirebilirler. AIDS virüsüde çok hızlı mutasyona uğrayarak tedavi amacıyla bulunan ilaçların ve aşıların etkisiz olmasına sebep olur. Ayrıca AIDS virüsü çoğalmak için akyuvarların bir çeşidi olan T-lenfositlerini konak olarak kullandığından dolayı bağışıklık sistemini zayıflatır ve kişiyi her türlü hastalığa karşı zayıf düşürür.
Doğru yanıt E
34. A-B-C ve D şıklarındakiğ örnekler eşeysiz üremedir. Eşeysiz üremenin temeli mitoz bölünmeye dayandığından oluşan yeni canlılar ana canlıyla aynı kalıtsal özelliğe sahiptirler. Bu nedenle kalıtsal çeşitlilik sağlanmaz. E şıkkında ise çekirdekle meydana gelen üreme eşeyli üremedir, temeli mayoz bölünmeye ve döllenmeye dayanır.
Doğru yanıt E
35. Grafik incelendiğinde 4 numaralı canlı ışık yoğunluğunun yüksek olduğu durumda fotosentez yapmaya başlamıştır bu nedenle en fazla ışığa gereksinim duyan bitki IV numaradır.
Doğru yanıt D
36. Çiçekli bitkilerin yapısında bulunan tohum taslağı gelişerek meyve oluşumunu sağlar.
Doğru yanıt C
37. Tür; çiftleştiklerinde aralarında verimli (üreyebilen) döller oluşturabilen ortak bir ataya sahip olan canlılardır. Örneğin; at ve eşşek çiftleştiklerinde katır meydana gelir. Ancak katır kısır bir hayvandır. Buda at ve eşşeğin aynı türden olmadıklarını gösterir.
Doğru yanıt B
38. İklim değişikliği canlıların büyüme ve gelişmelerine etki eden bir faktördür. Sıcaklığın artışı canlıların daha çabuk olgunlaşmasını sağlar.
Doğru yanıt A
39. Ayrıştırıcı organizmalar ölmüş bitki ve hayvan kalıntılarını ve organik maddeleri inorganik maddelere çeviren canlılardır. Ayrıştırıcıların olmaması ekosistem içerisinde bir süre sonra organik madde miktarının artmasına ve inorganik maddeler olan minerallerin miktarının azalmasına sebep olur. Buda mineraller için rekabetin artmasına sebep olur.
Doğru yanıt E
40. Farelerin bulundukları ortamla aynı veya yekın renkte olmaları düşmanları tarafından görülme olasılığını düşürür ve hayatta kalma şanslarını arttırır. Bu nedenle de , Doğal seçilim olayı da bu yönde işlemiş olacaktır.
Doğru yanıt D